Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami BRT’de yayınlanan Basın Odası programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Nami: “Enerji üretimi ucuz, güvenli ve temiz olmalı”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, BRT’de yayınlanan Basın Odası programına konuk oldu. Damla Soyalp’ın hazırlayıp sunduğu programda bakan Nami, gazeteciler Rasıh Reşat, Hüseyin Ekmekçi ve Cenk Mutluyakalı’nın sorularını yanıtladı.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI ATANMASI
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda yeni yönetim kurulu başkanı atanması hakkındaki soruya şöyle cevap verdi:
“Yeni yönetim kurulu başkanını atamak için çeşitli çevrelerden isim önerileri ulaşıyor. Bunu partide değerlendireceğiz ve ona göre atama yapılacak. Yönetim kurulu üyeliklerinde değişim her kurumda yaşanabilir, bu konularla, sorumlu bakanın da tam uyum içinde çalıştığını hissettiği insanlarla yoluna devam etmeyi istemesi doğaldır, buna da herkesin saygı göstermesi gerekir. Önemli olan enerji üretiminin ucuz, güvenli ve temiz olmasıdır. Dünyada fosil yakıtlardan uzaklaşan, ağırlıklı olarak yenilenebilir enerjiyi kullanan bir dönem başladı. Biz de bunun bir parçası nasıl olabiliriz bunları konuşmalıyız.”
YATIRIMLAR İKİ ANA BAŞLIKTADIR
Nami, enerji yatırımlarının iki ana başlık altında ele alınabileceğini söyledi.
“Ülkemizde elektrikle ilgili üretim konusuna baktığınızda, yatırımları iki ana başlık altında değerlendirebiliriz. Bunların ilki üretimle ilgili jeneratör yatırımlarının ne olması gerektiği, ikincisi ise şebeke ile ilgili yatırımların ne olması gerektiğidir.
Ben göreve geldiğimde her ikisi ile de ilgili, detaylı çalışmalar istedim. Görüştüğüm Dünya Bankası uzmanları, akademisyenler ve KIBTEK’teki uzman arkadaşlar bize çok net bir şey söylediler. Önce yapılması gereken ürettiğimiz elektriği verimli kullandığımızdan emin olmaktır. Bununla ilgili ülkemiz, diğer komşu ülkelerden çok geride kaldı. Enerji Verimliliği Yasası başta olmak üzere çeşitli alanlarda çalışmalar yürütüyoruz ve bunları bitirme aşamasındayız.”
ÇOKLU TARİFE SİSTEMİNE GEÇİLECEK
Ekonomi ve Enerji Bakanı Nami, yapılması gereken çalışmaların ne olacağı yönündeki soruyu şu şekilde cevapladı:
“Çoklu tarife sistemine geçmenin talimatını verdim. Dünyanın tüm medeni memleketlerinde bu vardır. Burada ana unsur Jeneratörlerinizi zorlayan saatlerde tarifelerin farklı fiyatlandırılması, enerji tüketiminin az olduğu saatlerde ise fiyatların ucuzlatılmasıdır. Bunu sağladığımızda, sıkça ifade edilen; “pik saatlerde üretimde zorlanmaya başladık” şeklindeki sıkıntıların, önemli ölçüde azaltılmasını hedefliyoruz. Bu çalışma bitti ve önümüzdeki aydan itibaren umarım devreye girecek. Çoklu tarifeye karşı bir duruşum olamaz ve zaten bu çalışmanın yapılması talimatını ben verdim.
TÜRKİYE’DEN ENTERKONNEKTE KABLO PROJESİ
Türkiye ile KKTC arasında enterkonnekte kablo projesinde yaşanan süreci bakan Nami şöyle açıkladı:
Enterkonnekte kablo projesi hakkında Türkiye ile KKTC arasında imzalanmış uluslararası bir anlaşma var. Göreve gelir gelmez, şimdi düğmeye basılsa, enterkonnekte kablo projesinin ne kadar zamanda gerçekleşeceğini ve ne denli bir ucuzluk geleceğini sordum. Her şey yolunda giderse 1,5-2 yıl içerisinde bu projenin tamamlanması mümkündür diyenler olduğu gibi 3 yıldan önce yapılamaz diyenler de oldu.
Tüm muhataplarımızla konuyu derinlemesine istişare ettim. Projeyi kim yapacak, yapıldıktan sonra mülkiyeti kime ait olacak, işletmesi kimin sorumluluğunda olacak gibi konularda henüz oluşmuş metinler yok. Şu anda var olan tek şey uluslararası anlaşma, bir de o anlaşmanın içeriğinde öngörülen, Ortak Enerji Çalışma Grubu (OEÇG).
OEÇG’nun hazırladığı bir rapor var. Ancak OEÇG, hazırlanan bu raporun nihai rapor veya nihai fizibilite olmadığını, raporun sonunda da belirtiyor. Raporda ayrıca, fizibilite için detaylı verilere ihtiyaç olduğu, ileri çalışmalar ve veriler oluşması gerektiği aktarılıyor. Bu önemli detaylara ulaşmak için, ihale sürecinin başlaması gerekiyor.
Yeni jeneratör yatırım kararından önce, kablo konusunun netleşmesi gerektiği, göreve geldiğimizde danıştığımız tüm uzmanlarla birlikte varılan bir sonuçtu.
“Ne zaman gelecek ve nasıl bir modelle gelecek?” soruları, netleştirmemiz gereken sorulardı. Çünkü, eğer kablo 2 yılda gelecekse, kurulacak jeneratörlerin kapasitesi değişir. Eğer kablo gelmeyecekse, kararlarımız ona göre farklılaşır. Bu cevapları bilmeden, alınacak olan kararlar yanıltıcı olur. Biz de geride bıraktığımız bir yıllık süreyi, bu konuya netlik getirmek üzere kullandık. Türkiye’ye yaptığımız resmi temaslarda da bu konuya hep öncelik verdik.
KABLO PROJESİNDEKİ SİYASİ SORUN
Bakan Nami, ENTSO-e (Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşleticileri Birliği - European Network of Transmission System Operators for Electricity) ile yaptığı görüşmeye de değinerek, kablo projesinin olabilmesinin yolunu anlattı. Bu konudaki çalışmaları aşağıdaki gibi açıkladı.
ENTSO-e den kaynaklanan tıkanıklığın aşılması amacıyla Kıbrıslı Türkler olarak kendimizi bu kuruma doğrudan ifade etmenin daha etkili olacağını değerlendirdik. Yıllar içerisinde kurduğumuz AB ile şahsi ilişkiler ve bağlantılarımız sayesinde, bugüne kadar alınamayan randevuları aldık. Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın tarihinde ilk kez Brüksel’de toplantılar alındı ve enerji ile ilgili DG Energy (Enerji Müdürlüğü, bir nevi AB’nin Enerji Bakanlığı) ve ENTSO-e ile de toplantı gerçekleştirdik.
Toplantılar sonucunda edindiğimiz intiba Türkiye ile KKTC arasında olası bir enterkonnekte bağlanıtının Avrupa şebekesini kesinlikle olumsuz etkilemeyeceği ve teknik açıdan hem kuzeyin hem tüm Kıbrıs’ın menfaatinin söz konusu olduğu yönündeydi. Yani, konunun teknik değil siyasi bir mesele olduğu açıktı.
Mevcut şartlar altında sözü edilen sıkıntılara rağmen Türkiye bu bağlantı için adım atabilir. Bunu kimse engelleyemez. Ama bununla ilgili bir cezai süreç olur mu, olmaz mı veya bu olacaksa oybirliği ile bir ceza kararı çıkar mı? Bunlar hep siyasi kısım. Yaşadığımız süreçler bununla ilgilidir.”
ULUSLARARASI İHALEYE ÇIKILSIN TALİMATI
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, kablo ile ilgili yaşanan tüm süreci KIBTEK yönetim kurulu ile paylaştığını belirterek sözlerine şöyle devam etti;
“KIBTEK yönetimine de yaşadığımız tüm süreçleri aktardım. Tüm bu süreç bitince bilgileri topladım ve KIBTEK yönetim kurulu eski başkanı ile tüm bilgileri paylaştım. Güneş enerjisi arzını 11 ay içerisinde 2 katına çıkardık. Akülü Güneş Enerjisi sistemlerini inceledik. Çoklu tarife çalışmamızı yaptık. Şu anda enerji arzında bir sıkıntı yaşamıyoruz. 2018’de de olmayacağını söylemiştim, santarllar da arıza olmaması halinde 2019’da da sıkıntı olmayacak. Daha önce, Pik saatlerle ilgili analizleri alıp, kamuoyu ile de paylaştım. Esas sorun, en büyük santralimizde bir sıkıntı olması durumunda yedeğimizin bulunmaması. Dolayısıyla gelinen noktada, yönetim kuruluna uluslararası bir ihale için gereken hazırlıklara başlanabileceğini söyledim.”
YEREL İHALE İLE ULUSLARARASI İHALE
KIBTEK yönetim kuruluna uluslararası ihaleye çıkın talimatı vermesine rağmen, yönetimin yerel ihaleye çıkılma kararı alıp almadığı şeklinde sorulan soruya cevap veren Bakan Nami, yerel ihale ile uluslararası ihalenin farkını da açıkladı. Nami şöyle konuştu:
“Uluslararası ihale olduğunda ilgili bakanın Bakanlar Kuruluna önerge götürmesi gerekiyor. Uygulamada ise uluslararası ihalede yerel bir ortak veya temsilci bulmanıza gerek yok. Yerel olduğunda yerli firma da ihalede olması gerekiyor. Bu çeşit ihalede maliyetlerin nasıl belirleneceği, firmaların tercihi olur. Daha önce çıkılan ihale ile alınan jeneratörler yerel ihale ile alınmıştı. Ben çeşitli söylentilere sebebiyet vermemek, suçlamalara muhatap kalmak istemediğim için doğrudan doğruya uluslararası ihale olmasını istedim.
“ULUSLARARASI İHALE KARARINI BAKANLIK İLERLETMEDI İDDİASI GERÇEK DEĞİL”
“Bazı arkadaşlar, kamuoyuna açık bazı iddialarda bulundu. KIBTEK’in Uluslararası ihale kararı aldığını, bu kararın bana iletildiğini ve benim bu kararı yürütmediğim iddia edildi.
Ben kendi hafızamın da beni yanıltmış olabileceği ihtimali ile bahse konu iddia ile ilgili bir yazı yazarak konuyu KIBTEK’e sordum. Onlardan da bana gelen cevap şu şekildedir:
“İlgili yazınızda belirttiğiniz yönetim kurulu kararı ile ilgili (Uluslararası İhaleye çıkma kararı) bakanlığınıza iletilmiş herhangi bir yazı veya önerge bulunmamaktadır.”
Ben, halkın gündemini karşılıklı açıklamalarla, birbirimize cevap vererek meşgul etmeyi de doğru bulmuyorum. Burada önemli olan sonucun güzel olması. Halkın cebini rahatlatacak üretime geçme anlamında ne elde edebildik, ne başardık, neler yapıyoruz? Bunların gündem olmasını daha doğru buluyorum.
BAKANLIK BASIN BÜROSU