Menu

Özdil Nami, Diyalog TV’de konuştu

Özdil Nami, Diyalog TV’de konuştu

Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybına bağlı piyasada 800 Milyon TL’lik bir daralma olduğunu söyledi. Bakan Nami, bu daralmanın telafisinde Türkiye’de yaşanan sistem değişikliğinin henüz tamamlanamamış olmasına bağlı bazı sıkıntılar yaşadıklarını belirtti.

Gündeme dair konuları Diyalog’a değerlendiren Bakan Nami, piyasada tekelleşme hareketleri gözlemlediklerini ifade eden Nami, piyasadaki hakim rolünü kötüye kullanmak isteyenlere gereken cezanın verileceğini söyledi. Nami, elektrik konusunda ise üretim maliyetlerinin düşürülmesi için yeni sistemlerin şart olduğunu vurguladı.

Doğu Akdeniz’de yaşanan hidrokarbon gerilimine ilişkin olarak Rum Yönetimi’ne çağrıda bulunan Nami, işbirliği teklifinde bulundu ve tek taraflı hareket edilmesi halinde hakların korunması için gerekenin yapılacağını söyledi. Bakan Nami, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik New York gerçekleştirilecek görüşmelerden ise bir beklentisinin olmadığını dile getirdi.

 

Sistem değişince ilişkiler aksadı

Diyalog’a gündeme dair konuları değerlendiren Bakan Nami, Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybına bağlı piyasada 800 Milyon TL’lik bir daralma olduğunu, bu daralmanın telafisinde Türkiye’de yaşanan sistem değişikliğinin henüz tamamlanamamış olmasına bağlı bazı sıkıntılar yaşadıklarını belirtti.

Bakan Nami “Türkiye’de bir sistem değişikliği oldu. Yeni sorumluluklar, yeni makamlar oluşturulmaya başlandı. Tam bir değişim dönemine denk geldi. Taleplerimizi birebir aktarma ve çare üretme mekanizmaları da şu anda oluşturulma aşamasında. Şu anda bunu sıkıntısını yaşıyoruz” dedi.

Hükümet olarak özellikle dar gelirli vatandaşın üzerindeki yükü hafifletmeye yönelik önlemler aldıklarını belirten Bakan Nami, devlet imkânlarını azami ölçüde kullandıklarının altını çizdi.

 

Tekelleşme görürsek gerekeni yaparız

Piyasadaki fiyat değişikliklerine değinen Nami, bazı ürünlerde fahiş olarak nitelendirilebilecek ani fiyat sıçramalarını tespit ettiklerini ve denetimleri sıklaştırdıklarını belirterek, şu uyarıda bulundu:

“Fiyat sınırlamaları getirmek tercihimiz değil. Ancak belirli ürünlerde, özellikle ikamesi mümkün olmayan ürünlerde monopol (Tekelleşme) veya düopol (Bir ürünün sadece iki satıcısı olması) gibi durumlar mevzubahis ise piyasadaki hakim rolü kötüye kullanma durumu tespit edilirse elimizdeki bütün imkanları sevk etmekle ilgili her hangi bir tereddüt göstermeyeceğiz. Herkesin net bilmesi gerekir.”

 

Dizel santrallerle ucuzluk getirilemez

EL-SEN’in grev kararını değerlendiren Bakan Nami, KIB-TEK’e yatırım yapma talimatı verdiklerini ancak yeni dizel santral alımlarının enerji maliyetlerine gerçekçi bir ucuzluk getirmeyeceğini savundu. AKSA’ya ayrıcalık yapıldığı söylemenin mümkün olmadığını belirten

Nami şöyle devam etti:

“Geçmiş dönemde doğan ihtiyaç üzerine AKSA bir anlaşma sağlanmış. Bu akit Mart 2024’e kadar devam ediyor. Bu anlaşmayı ben imzalamadım. Matematik olarak şirketin gelirlerinin üç katına çıktığı söylemi mantıklı bir yaklaşım değil. Doların aşırı değerlenmesinde doğan durum elbette masaya yatırılabilir.

Enterkonnekte konusunda iki ülke arasında bir anlaşma var. Bu projenin hayata geçmesi için çalışıyoruz. Bu konuda biz üstümüze düşen her şeyi yerine getirdik. Top artık Türkiye’de... Elbette bunu diyorum çünkü Türkiye’nin onayı ve desteği olmadan bu projeyi nasıl hayata geçirebilirsiniz.”

 

Türkiye’de 30 kuruş, bizde 104 kuruş

Türkiye’de elektrik üretim maliyetinin daha ucuz olduğunu dile getiren Nami sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizde 104 kuruşa mal edilen kw/s elektrik Türkiye’de 30 kuruş. Arada ciddi bir fark var. Elbette aradaki farkın tamamı bize tasarruf olarak yansıyacak değil. Kabloyu çeken şirkete para vermemiz gerekecek. Kablonun enerji naklinde fire olacak. Bunların tamamını bile hesap etseniz maliyet 50 kuruş olur, 60 kuruş olur ama yine 100’lerin üzerine çıkmaz. Ciddi bir tasarruf sağlanacaktır. Bu denkleme bir de güneş enerjisini ekleyeceğiz. Böyle bir sepet oluşturacağız. Güney Kıbrıs’taki enerji maliyetlerinin çok çok altında, çevreci bir enerji sepeti oluşturacağız.

Teorik olarak enterkonnekte projesinin bir yılda da tamamlanabileceğini söyleyenler var. Ancak gerçekçi beklentinin 3 yıl olması gerektiğini savunanlar da var.”

 

Rum Yönetimine Çağrı

Bakan Nami, Doğu Akdeniz’de yaşanan hidrokarbon gerilimine ilişkin olarak Rum Yönetimi’ne çağrıda bulundu. Nami şunları söyledi:

“Bu programdan açık ve net bir çağrımızı olsun. Gelin bu enerji konusunu işbirliği içerisinde her iki halkın da menfaatine olacak şekilde ele alalım. Her iki tarafın işbirliğinden hem Kıbrıs hem de tüm bölge ve Avrupa büyük bir menfaat sağlayacak. Bizim Türkiye ile hayata geçirmeye kararlı olduğumuz önemli bir kablo projemiz var. Kıbrıs’ın Güneyinde de önemli bir doğalgaz rezerv var. İsrail’de de zaten var. Gelin bütün kaynakları bir barış projesine dönüştürelim. Yeni bir ortak enerji politikası üretelim. Bu kaynak Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktaralım. Böylelikle hem enerji maliyetlerimizi düşürerek, karşılıklı bir bağımlılık oluşturarak gerginlik yerine barışın temellerini atalım. Biz gerginlik senaryosu yerine bu iş birliği senaryosunu hata geçirmeye hazırız. Bizim her zaman ilk tercihimiz iş birliği barış olmuştur. Biz üzerimize düşeni her zaman yaptık ancak karşı taraf bugüne kadar olumlu bir cevap vermedi.”

Nami Rum tarafının tek taraflı hareket etme niyeti gütmesi halinde ise gerekenin yapılacağını belirtti. Nami, “ Aklın yolu bu işbirliğini emrediyor. Muhataplarımız bunu duymazlıktan gelir ve tek yanlı adımlarda ısrarcı olacaksa Türk tarafı da buna kayıtsız kalacak değil. Hak ve çıkarlarımızı korumak için ne yapacağımızı daha önce ortaya koyduk. Rum tarafının attığı adımların aynısını eş zamanlı olarak atacağız. Kimsenin şüphesi olmasın hak ve çıkarlarımızı korumaya devam edeceğiz” dedi.

 

New York’tan bir beklentim yok

Bakan Nami, New York gerçekleştirilecek görüşmelerden ise bir beklentisinin olmadığını dile getirdi. Nami, şunları kaydetti.

“Üzülerek söylüyorum New York’ta olumlu bir gelişme beklentim yok. Kıbrıs sorunu çözülebilir. Bu Crans Montana’da görüldü. Rum lider o noktada müzakere masasından kaçmasaydı bu iş orada bitecekti. Tarih Sayın Anastasiadis’i affetmeyecek…”

 

 

Print
Posted: Eyl 12, 2018,
Categories: Haberler,
Comments: 0,
Tags: