"LİBYA ANLAŞMASINDAN SONRA İKİNCİ ADIM GEÇİTKALE'YDİ."
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, CNNTürk’e doğalgaz aramalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Taçoy telefon bağlantısıyla katıldığı programda, sürmekte olan arama faaliyetlerinde gelinen son aşamanın sorulması üzerine, uzmanların verdiği bilgiye göre Güney Doğu Akdeniz Bölgesi’nde 4 katrilyon ayak küplük bir rezervin varlığının tahmin edilmekte olduğunu söyledi.
Bu rezervin şu ana kadar yaklaşık 110 trilyon ayak küplük kısmına ulaşıldığını ifade eden Taçoy, hala ulaşılması gereken 3.9 katrilyon ayak küplük bir rezerv olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.
Bölgenin bu nedenle birçok ülkenin dikkatini çekmekte olduğunu belirten Taçoy, “Rum tarafı bu rezervlere tek başına müdahale etmek için heyecan duymaktadır, bunun için mücadele etmek şarttır. Bu bölgedeki rezervlere sahip çıkmamız gerekmektedir” dedi.
Bir başka soru üzerine Bakan Taçoy, Geçitkale Havaalanı için hem İHA hem de SİHA’lara izin verildiğini anımsattı ve “burada sorulması gereken esas soru şudur: Türkiye’nin bu bölgede münhasır ekonomik bölgesi bulunduğunu herkes kabul ediyor. Türkiye’nin bu bölgede hakları olduğunu herkes kabul ediyor. KKTC’nin de bu bölgede Rum Yönetimi gibi hakkı olduğunu da herkes biliyor. KKTC ve Türkiye bu hakları savunabilme durumundadır” şeklinde konuştu.
Fransa ve İtalya’nın Güney Kıbrıs’taki Florakis deniz üssünü kullanma hakkının nereden çıktığının esas sorgulanması gereken konu olduğunun altını çizen Taçoy, İsrail’in Güney Kıbrıs’a İHA vermesinin hangi hakka dayandığını sordu.
Hasan Taçoy, ABD’nin sorunlu bir bölge olan Güney Kıbrıs’a silah ambargosunu kaldırmasının da sorgulanması gereken bir diğer husus olduğunu ifade ederek, “Türkiyemizin bu bölgedeki olmazsa olmazımız olduğunu herkes kabul etmekle birlikte bölgedeki dengeleri koruyan tek taraf olduğunu da herkes bilmektedir. Bu nedenle bölge içi faaliyetlerde güvenlik ve savunmanın önemini artırabilme adına Geçitkale Havalimanı olsun, tüm limanlarımız olsun veya münhasır ekonomik bölgemiz olsun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına her zaman açık olduğu net bir şekilde ortadadır” dedi.
“İsrail’in bu adada olmaya ne hakkı var, Fransa ve İtalya hangi hakla buradadır diye sorgulamaktayız” diyen Taçoy, savunma anlamında Kıbrıs Türk Halkı’nın yanında bir tek Türkiye’nin durduğunu vurguladı.
Kıbrıs’taki barışı yıllardır sağlayanın Türkiye olduğunu anımsatan Taçoy, “onların burada olması bizlere güven verir” dedi.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan uluslararası anlaşmaya ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Taçoy, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin içinde olmayacağı hiçbir denklemin tutmayacağının altını çizdi.
Bakan Taçoy, söz konusu anlaşma ile sadece Türkiye ve Libya’nın değil Mısır’ın da kazançlı çıktığını belirterek, “Meis adasının 40 kilometre karelik alanından dolayı Mısır Doğu Akdeniz’in münhasır ekonomik bölge olarak 40 bin kilometre kare yer kaybediyordu. Ama Libya ile yapılan anlaşmadan sonra adaların hiçbir özelliği kalmadı ve Mısır 40 bin kilometre karelik bir alana sahip oldu” dedi.
Türkiye’nin anlaşma ile Mavi Vatan’ı daha da genişlettiğine işaret eden Taçoy, bölgenin bir Elen gölü olmadığının dünyaya gösterildiğini söyledi.
Atılacak daha çok adımlar olduğunu dile getiren Taçoy, “Libya anlaşmasından sonra ikinci adım Geçitkale’ydi. Eğer üzerimize daha farklı şeylerle gelirlerse üçüncü adım da mutlaka yakında ortaya çıkar” dedi.